Arama motoru optimizasyonu (SEO) dünyası sürekli evrim geçirirken, geleneksel yöntemler rekabetin yoğun olduğu alanlarda yetersiz kalabiliyor. Özellikle semantik arama, yapay zekâ ve kullanıcının arama amacına odaklanan algoritmaların gelişmesiyle, SEO uzmanlarının daha bütüncül ve ileri seviye stratejilere ihtiyacı doğdu. Tam da bu noktada Koray Tuğberk Gübür’ün geliştirdiği ve kendi adıyla anılan “Koray’s Framework” (Koraynese) yaklaşımı devreye giriyor. Bu kapsamlı SEO strateji kalıbı, arama motoru algoritmalarının artan karmaşıklığını yönetmeyi ve web sitelerini geleceğe dönük olarak optimize etmeyi hedefleyen özgün bir yöntemler bütünüdür. Geleneksel SEO’nun tek tek anahtar kelime yoğunluğu veya bağlantı kazanımı gibi yüzeysel taktiklerinin ötesine geçen Koray’s Framework, anlamsal SEO (semantic SEO) ve topikal otorite odaklı, tutarlı bir yaklaşımı temsil eder.
Koray’s Framework nedir, nasıl ortaya çıktı ve neden bu kadar dikkat çekiyor? Bu makalede, Türkiye’nin önde gelen SEO uzmanlarından Koray Tuğberk Gübür’ün yıllara dayanan patent araştırmaları ve vaka çalışmalarıyla şekillendirdiği bu strateji kalıbını tüm yönleriyle inceleyeceğiz. Hem SEO profesyonellerine yönelik teknik detaylara değinecek, hem de genel okuyucuların anlayabileceği bir dille temel prensipleri açıklayacağız. Koray’s Framework’ün bileşenlerini, geleneksel SEO’dan farklarını, topikal harita oluşturmadan semantik içerik ağı kurmaya, teknik SEO iyileştirmelerinden arama motoruyla etkili “iletişim kurma” yöntemlerine kadar ele alacağız. Ayrıca yaklaşımın başarıyla uygulandığı örneklerden ve sağladığı sonuçlardan bahsederek, bu metodolojinin neden “geleceğin SEO stratejisi” olarak görüldüğünü somut verilerle ortaya koyacağız.
Koray Tuğberk Gübür’ün Holistic SEO felsefesiyle de uyumlu olan bu framework, sadece teori değil, pratikte de defalarca kanıtlanmış bir yol haritası sunuyor. Kendi topluluğu tarafından “Koraynese” olarak adlandırılan bu yaklaşım, 8 yıllık araştırma sonucunda 3.000’den fazla Google patentinden süzülmüş ve 120’den fazla web sitesinde, 30’dan fazla vaka çalışmasında başarıyla test edilmiştir. Şimdi gelin, SEO alanında çığır açan bu strateji kalıbının ayrıntılarına adım adım göz atalım.
Koray Tuğberk Gübür Kimdir?
İlk olarak, yöntemin mimarı olan Koray Tuğberk Gübür’ü tanımakta fayda var. Koray Gübür, Holistic SEO & Digital adlı ajansın kurucusu ve uluslararası arenada tanınan bir SEO uzmanıdır. Kendisi özellikle semantik SEO ve topical authority (konusal otorite) alanlarındaki yenilikçi çalışmalarıyla bilinir. “Holistic SEO” yaklaşımı, SEO’yu içerik, teknik, kullanıcı deneyimi ve dijital pazarlamanın diğer boyutlarıyla birlikte bütüncül ele alan bir felsefedir. Koray Gübür, SEO stratejilerini geliştirirken makine öğrenimi, doğal dil işleme (NLP) ve Google’ın patentlerinde belirtilen algoritma prensiplerini derinlemesine inceleyip uygulamaya koymasıyla öne çıkmıştır.

Bugüne kadar birçok büyük projede hızlı ve sürdürülebilir organik büyüme sağlayan Gübür, yurt dışında da saygın SEO otoriteleri arasında gösterilmektedir. Örneğin, 2025 yılında yayınlanan bir değerlendirmede “semantic SEO ve topical authority’nin en uç noktasında çalıştığı, alanında en teknik ve gelişmiş işlere imza attığı” belirtilmiştir. Yine aynı kaynakta, yapay zekâ destekli GPT “ajanları” kullanarak site çapında uzmanlık sinyalleri haritalaması yapabildiği ve markaların bulundukları kategoride otorite olarak algılanmasını adeta “mühendislik” yaklaşımıyla başardığı vurgulanır. Gübür’ün kurduğu topluluklar ve eğitim programları (Topical Authority Academy gibi) dünya genelinde yüzlerce SEO profesyonelini etkilemiş, onun metodolojisini uygulayan birçok başarı hikâyesi ortaya çıkmıştır. Bu sayede Koray’s Framework, yalnızca teorik bir model olmanın ötesine geçip küresel SEO camiasında takip edilen bir strateji konumuna gelmiştir.
Koray Tuğberk Gübür, SEO’yu sadece bir optimizasyon süreci olarak değil, anlam mühendisliği olarak ele alabilen ender isimlerden biridir. Onun yaklaşımında algoritmaların nasıl düşündüğünü, içeriğin bir veri yapısı gibi nasıl inşa edilmesi gerektiğini görüyorsunuz.
Ahmet Abiç, SEO Uzmanı
Bu yüzden Koray, klasik SEO anlayışının ötesine geçmiş, dijital stratejiyi analitik zekâyla birleştiren bir sistem mimarı haline gelmiş durumda… hem Türkiye’de hem globalde, SEO’nun geleceğini bugünden tanımlayabilen az sayıdaki uzmandan biri olarak görüyorum.
Koray’s Framework Nedir?
Koray’s Framework, SEO alanında bütüncül ve ileri düzey bir strateji kalıbı olarak tanımlanabilir. Koray Tuğberk Gübür’ün yıllar içinde geliştirdiği ve kendi adıyla anılan bu yaklaşım, klasik SEO yöntemlerinin ötesine geçerek arama motorlarını anlamsal (semantic) ve bağlamsal (contextual) açıdan tatmin etmeyi amaçlayan özgün teknikler içerir. Koray Gübür’ün topluluğu ve çalışma arkadaşları, bu metodu onun adına atfen “Koraynese” olarak adlandırmıştır; çünkü zamanla tutarlılığı ve eşsizliği ile adeta kendine has bir “dil” veya üslup oluşturmuştur.

Bu çerçevede, Koray’s Framework yalnızca bir iki taktikten ibaret değildir. Bilakis bir web sitesini uçtan uca ele alan kapsamlı bir metodoloji setidir. Gübür, bu yaklaşımı oluştururken SEO çalışmalarında karşılaşılan sorunlara çözüm bulmak adına “fonksiyonel topikal haritalar, anlamsal içerik ağları ve arama motoruyla iletişim metodolojileri” içeren bir pipeline (iş akışı) geliştirdiğini belirtmektedir. Yani framework, konu araştırmasından (topical map) içerik üretimine, iç link stratejisinden teknik optimizasyona kadar pek çok unsuru bir araya getiren kavramlar, süreçler ve bir bakış açısı bütünüdür.
Önemli bir nokta, Koray’s Framework’ün semantik odaklı olmasına rağmen sadece anlamsal SEO ile sınırlı kalmamasıdır. Gübür, arama motoru optimizasyonunu bir bütün olarak ele alır; yani içerik optimizasyonunun yanı sıra teknik SEO, kullanıcı deneyimi sinyalleri, site mimarisi, sayfa hızları, taranabilirlik gibi unsurları da ihmal etmez. Bu yaklaşım, Google’ın algoritmalarının yüzlerce faktörü değerlendirdiği gerçeğinden yola çıkarak ufak detayların toplamda büyük farklar yaratabileceği anlayışına dayanır. Nitekim Gübür, küçük bütçeli bir projenin dev rakiplerini alt edebilmesi için en küçük ayrıntılara bile önem vermesi gerektiğini, çünkü arama motoru karşısında milyonlarca alternatif arasından sıyrılmak için bunların belirleyici olabileceğini vurgular.
Koray’s Framework’ün altyapısı son derece sağlamdır. 3000’den fazla Google patentinin 8 yıllık bir araştırmayla incelenmesi sonucunda damıtılan bilgiler üzerine inşa edilmiştir ve bu yeni nesil SEO “zihniyeti” (mindset), 120’yi aşkın web sitesinde uygulanarak başarıyla test edilmiştir. Bu denemelerin sonuçları, Holistic SEO topluluğunda paylaşılan vaka çalışmaları ve şeffaf başarı hikâyeleriyle ortaya konulmuştur. Örneğin, Gübür bu yaklaşımın çıktıları olarak farklı sektörlerden sitelerin isimlerini açıkça verip video referansları yayınladıklarını belirtmektedir. Dolayısıyla Koray’s Framework, teoride kaldığı yerden pratiğe geçmiş, kanıtlanmış bir SEO stratejisi olarak değerlendirilebilir.
Özetle, Koray’s Framework; anlamsal SEO merkezli bir planlama yapıp onu holistik bir bakış açısıyla teknik ve stratejik optimizasyonlarla birleştiren, arama motoru algoritmalarının mantığıyla uyumlu bir SEO yaklaşımıdır. Amacı, web sitelerinin arama motorları nazarında “konu otoritesi” kazanmasını sağlamak, bunu yaparken de kullanıcı niyetini tam olarak karşılayan, kaliteli ve bağlantılı içerik kümeleri oluşturmaktır.
Ayrıca keşfettiğim bir özel bir GPT’i (Koray framework by EHSAN) kullanabilir ve bu sistemi biraz daha anlamak için yapay zekadan kendi web siteniz için pratik destekler alabilirsiniz. Buradan ulaşın ve hızlıca bir göz atın.
Şimdi bu framework’ün temel yapı taşlarını daha ayrıntılı inceleyelim.
Geleneksel SEO vs. Koray’s Framework
Koray’s Framework’ün ne olduğunu daha iyi kavramak için, onu geleneksel SEO anlayışıyla kıyaslamak faydalı olabilir. Geleneksel (legacy) SEO pratikleri, uzun yıllar boyunca anahtar kelime odaklı içerik üretimi, sayfa bazında backlink edinme, belirli bir “keyword density” oranını tutturma gibi göreceli olarak yüzeysel optimizasyon taktiklerine dayandı. Her sayfa için ayrı ayrı sorunlar ele alınıyor; örneğin bir içerikte anahtar kelime yoğunluğu artırılırken, diğerinde birkaç dış bağlantı kazanmak hedefleniyordu. Bu yaklaşım çoğu zaman bütüncül bir stratejiden yoksundu ve arama motorlarının giderek artan yapay zekâ temelli anlayış kapasitesini hesaba katmıyordu.
Koray’s Framework ise bu eski yöntemlerden belirgin şekilde ayrışır. Bu farkı Gübür’ün bakış açısından şöyle özetleyebiliriz: Koray’s Framework “doğal” bir yaklaşımdır, çünkü her bir sayfayı tekil bir SEO sorunu olarak görmek yerine, sitenin tamamını kapsayan anlamsal ve bağlamsal bir bütünlük oluşturur. Eski tip SEO’nun link veya kelime odaklı taktiklerinin aksine, Koraynese yaklaşımı bir içeriğin arama motorlarınca gerçekten anlaşılmasını ve birbiriyle ilişkili içerikler arasında organik bir bağ kurulmasını hedefler. Gübür’ün ifadesiyle, “Koray’ın metodolojisi, arama motoru algoritmalarının tüm sinyalleri bir arada değerlendirdiği gerçeğini dikkate alarak tasarlandığı için yapay ve mekanik değil, aksine son derece doğaldır.” Bu, elbette ki anahtar kelime kullanımını veya bağlantıları tamamen önemsiz kılmak anlamına gelmez; ancak Koray’s Framework’te bunlar, daha büyük bir resmin küçük parçalarıdır. Esas odak, içeriğin anlam derinliğini, bağlamını ve kullanıcıya gerçekten fayda sağlayıp sağlamadığını optimize etmektir.
Bir başka fark da SEO stratejisinin ölçeği ve tutarlılığı ile ilgilidir. Geleneksel yaklaşımda genellikle sayfa bazında düşünülen planlar, Koray’s Framework’te site genelinde ve hatta marka genelinde ele alınır. Örneğin, Gübür’ün framework’ünde içerikler tek tek sayfalardan öte, birbiriyle etkileşimli bir içerik ağı (content network) oluşturacak şekilde planlanır. Böylece arama motoru, sitenin sadece tek bir sayfasını değil, tüm içerik yelpazesini tararken bir bütünlük ve otorite algısı edinir. Bu yöntem, Google gibi arama motorlarının “konu bağlamında yetkinlik” kavramını fark etmesini kolaylaştırır; sonuçta site, belirli bir konuda otorite olarak görülmeye başlar. Koray’s Framework, bu etkiyi yaratmak için konuların derinlemesine ve genişlemesine işlenmesi, içerikler arasında dikkatli iç bağlantılar kurulması ve kullanıcıların sitede sorularına eksiksiz yanıtlar bulabilmesi üzerine yoğunlaşır.
Özetle, Koray’s Framework geleneksel SEO’ya kıyasla:
- Anahtar kelime yerine kullanıcı niyeti ve anlamsal bütünlüğe odaklanır. (Örneğin, aynı anlama gelebilecek farklı arama sorgularını ve bunların ardındaki niyetleri anlama.)
- Tek tek sayfa optimizasyonu yerine site genelinde topikal otoriteyi inşa etmeye odaklanır. (Bir konuyu etraflıca ele alan pek çok içerik ve bunların stratejik bağlantıları ile “konu kümesi” oluşturmak.)
- Yapay sinyaller yerine gerçek değer yaratmaya çalışır. (Sırf SEO için yazılmış içerikler yerine, gerçekten kullanıcıya değer veren, arama motorlarının da “kaliteli” bulduğu içerikler.)
- Arama motoru algoritmalarının çalışma prensiplerine uygun hareket eder. (Google patentleri ve akademik araştırmalardan edinilen içgörüleri uygular; örneğin, içeriklerde varlıklar (entities) arası ilişkileri doğru kurmak, anlamsal ağı güçlendirmek gibi.)
- Bütüncül (holistic) bir SEO yaklaşımıdır. (İçerik, teknik, kullanıcı deneyimi, site performansı gibi unsurların hepsini aynı planın parçası olarak görür.)
Bu farklılıklar sayesinde, Koray’s Framework uygulandığında bir web sitesinin Google’daki performansında hem istikrarlı hem de kalıcı iyileşmeler görmek mümkün olmaktadır. Örneğin, bu stratejiyle yönetilen bir ultra-büyük e-ticaret sitesinin 6 ayda 6 milyon organik tıklama artışı elde ettiği raporlanmıştır; burada önemli rolleri olan “Trending Node” ve “Microsemantic” gibi kavramlara ilerleyen bölümlerde değineceğiz. Şimdi framework’ün temel yapı taşlarını tek tek ele alalım.
Koray’s Framework’ün Temel Bileşenleri ve Prensipleri
Koray’s Framework, bir SEO projesinin farklı aşamalarını ve boyutlarını kapsayan entegre bir yapıdır. Bu yapıyı daha anlaşılır kılmak adına, framework’ün temel bileşenlerini ve prensiplerini alt başlıklar halinde inceleyelim:
1. Topikal Harita (Topical Map) Oluşturma ve Konu Kümeleri
Her şey, sağlam bir topikal harita oluşturmakla başlar. Topical map, bir web sitesinin ele alacağı tüm konuların ve alt başlıklarının, bunlar arasındaki ilişkilerin planlandığı bir konu haritasıdır. Koray Gübür’ün yaklaşımında, ana konu etrafında kullanıcının aradığı tüm alt konular, sorular, varlıklar tespit edilir ve bunlar mantıksal bir hiyerarşi içinde haritalanır. Bu işlem, basit bir anahtar kelime araştırmasının ötesinde, anlamsal bir taksonomi çıkarmaya benzer. Gübür, “topikal harita çıkarmak sadece kelime veya entity listesi çıkarmak değildir” diye özellikle vurgular; aynı şekilde “semantic SEO da, sayfaya rastgele entite serpiştirmek değildir”. Yani amaç, Google’a ya da diğer arama motorlarına “bu site X konusunda derin bir bilgi ağına sahip” dedirtebilecek sağlam bir temel atmaktır.
Topikal harita oluştururken Koray’s Framework bazı özgün kavramlar kullanır. Bunlardan biri “Trending Node” (Trend Düğümü) kavramıdır. Trending Node, güncel veya popüler alt konuların, ana konuya bağlanarak geçmiş veri ve otorite birikimini artırması prensibine dayanır. Örneğin, eğer siteniz eğitim sektörüyle ilgiliyse ve “üniversite sınavı” ana konusunu işliyorsanız, o dönem popüler olan bir sınav türü veya eğitim haberi sizin trending node’unuz olabilir. Bu alt konuyu topikal haritanıza ekleyip içerik ürettiğinizde, hem ilgili aramalardan trafik çekersiniz hem de ana konunuzla bağlantılı şekilde sitenizin tarihsel verisini ve alaka düzeyini artırmış olursunuz. Gübür, trending node’ları topikal haritalara entegre ederek sitenin hem güncellik kazanmasını hem de Google’ın o konudaki otomatik tamamlama veya trend verilerinde markanızın görünmesini sağlamayı amaçlar. Bu da zamanla otorite inşasını hızlandıran bir taktiktir.
Bir diğer önemli kavram “Konusal Boşluk” (Topical Gap) ve “Bağlamsal Köprüler” (Contextual Bridges) üzerinedir. Gübür’ün bulduğu topical gap kavramı, sitenizin ele aldığı konular arasında eksik kalan veya bağlantı kurulmamış bilgi alanlarını tanımlar. Başka bir deyişle, kullanıcıların ilgi duyabileceği fakat mevcut içerik kümelerinizde yer almayan alt konular ya da iki konu arasındaki kopukluklar, konusal boşluk olarak değerlendirilebilir. Koray’s Framework, topikal haritanızı genişletirken bu boşlukları kapatmayı hedefler. Nasıl mı? İşte burada contextual bridge devreye girer. Bağlamsal köprü, birbirine uzak görünen konular arasında anlamlı bir bağlantı kuracak içerikler üretmektir. Gübür, bir topikal haritayı genişletmek için seçilen ana konunun en az “3 yan bağlamsal köprüye” sahip olması gerektiğini ifade eder. Örneğin, bir moda sitesi hem “renkler” hem “kişilik tipleri” konularını işliyorsa, arada “kişiliğe göre renk tercihleri” gibi içeriklerle bu iki konuyu köprüleyebilir. Bu sayede site, dağıtık gözüken konularını dahi birbiriyle ilişkilendirip daha güçlü bir anlamsal ağ kurabilir. Sonuç olarak arama motoru, sitenizin ele aldığı tüm alt başlıkları tek bir büyük resmin parçaları olarak görür ve size topikal otorite puanı biçerken daha cömert davranır.
Topikal harita aşamasında Koray Gübür’ün önemsediği bir husus da kapsanacak içerik formatları ve soru kalıplarıdır. Sadece konu başlıklarını belirlemek yetmez; her bir konu için kullanıcının arama niyetine uygun içerik formatları (nasıl yapılır rehberi, liste, karşılaştırma tablosu, SSS vb.) planlanır. Örneğin, Gübür bir vaka çalışmasında “belirli sorgular için liste veya tablo kullanmak gerekebileceğini, eğitici içeriklerde kesin tanım cümlesi ardından madde madde liste gelmesi” gibi format kurallarını uyguladığını belirtmiştir. Arama motoru, farklı sorgu tipleri için hangi içerik formatının uygun olduğunu tarihsel verilerinden bildiği için, bu öngörüyle hazırlanan içerikler daha kolay öne çıkar. Özetle, topikal harita oluşturma süreci, “ne hakkında yazacağız, alt konularımız neler, bu konuları hangi sıralama ve formatta işleyeceğiz ve aralarında nasıl bağ kuracağız?” sorularına yanıt veren stratejik bir plandır. Koray’s Framework’te bu plana harcanan emek, sonraki adımların başarısını direkt olarak etkileyen kritik bir yatırımdır.
2. Semantik İçerik Ağı (Semantic Content Network) ve İç Bağlantılar
Topikal harita hazırlandığında ve içerik üretimine geçildiğinde, Koray’s Framework’ün belki de en ayırt edici unsuru olan semantik içerik ağı devreye girer. Semantik içerik ağı, web sitenizdeki içeriklerin yalnızca yüzeysel olarak ilgili olmaları değil, anlamsal düzeyde birbirine bağlı bir ağ oluşturacak şekilde kurgulanması demektir. Bu ağ, hem metinsel içerikleri hem de görsel/medya içeriklerini kapsar ve aralarındaki ilişkiler, arama motorlarının anlayabileceği netlikte kurulmalıdır.
Koray Tuğberk Gübür, Semantic Content Network kavramını bizzat ortaya koymuş ve literatüre kazandırmıştır. Tanımına göre, “Semantic Content Networks, Koray Gübür tarafından Dünya Çapında Ağ’ın anlamsal arama doğrultusunda geliştirilmesi için bulunmuş bir kavramdır. Bu ağlar, metin ve görsel içeriklerin birbiriyle semantik bağlar kurarak oluşturduğu ağlardır”. Bu sayede, sitenizde yayımladığınız içerikler, Google’ın bilgi grafikleri (knowledge graph), anlamsal ağlar ve çerçeve semantiği (frame semantics) gibi veri yapılarıyla uyumlu bir şekilde işlenebilir hale gelir. Yani arama motoru, sitenizdeki içerikleri indekslerken, onları kendi veri yapısına (örneğin bir konu grafiği veya bilgi çerçevesi) kolayca aktarabilir. Böylece, her bir sayfanız izole bir metin olmaktan çıkar; bir bütünün parçası olarak değerlendirilir.
Peki pratikte semantik içerik ağı nasıl kurulur? En temel adımı, içerikler arasında stratejik iç linkler vermektir. Ancak burada kastedilen, gelişi güzel linkleme değil; “anlamsal bağ kurma” amacıyla linklemektir. Örneğin, “dijital pazarlama” ana konusunu ele alan bir siteniz varsa ve hem “SEO” hem “Sosyal Medya Pazarlaması” hakkında içerikleriniz varsa, bu iki içerik arasında link vermek, arada bir bağlantı olduğunu gösterir. Fakat Koray’s Framework bir adım öteye giderek, iç linkleri belirli bir düzen ve öncelik sırasına göre kullanmayı önerir. Gübür, önemli gördüğü içerikleri “Quality Node” (Kalite Düğümü) olarak adlandırır ve bu kritik içeriklerin anasayfa veya üst seviye sayfalardan direkt linklerle beslenmesini söyler. Quality Node kavramı, sitenizdeki yüksek kaliteli ve otoriter içeriklerin, bir ağın merkezi düğümleri gibi davranmasıdır. Bu düğümler, daha ayrıntılı alt içeriklere (dallanmalara) link verirken, kendileri de anasayfadan veya menülerden güç alır. Böylece PageRank akışı ve kullanıcı sinyalleri bu merkezi içeriklerde toplanır ve arama motoru nezdinde “bu site şu konularda güçlü merkezlere sahip” mesajı iletilir.
Semantik içerik ağının bir diğer boyutu da, içerikler arası anlamsal sınırların ve bağlantıların doğru çizilmesidir. Gübür, Frame Semantics yaklaşımını SEO’ya uyarlayarak, içerikler arasında “bağlam sınırları” ve “konu sınırları” kavramlarını kullanır. Özetlemek gerekirse, bir konu kümesindeki içerikler arasındaki ortak noktalar ve farklılıklar iyi tanımlanmalıdır. Predicates (yüklemler) yani fiiller ve eylem bağlamları, içeriklerinizin kontekstini belirlerken; nouns (isimler, varlıklar) ise içeriklerinizin topik sınırlarını belirler. Örneğin, bir “yapay zekâ” konusunu ele alıyorsanız, içeriklerinizde geçen önemli varlıklar (AI algoritma isimleri, önemli kişiler, şirketler vs.) o konu kümesinin sınırlarını çizer. İçeriklerinizde kullandığınız fiil yapıları ise (örneğin “eğitir”, “uygular”, “kıyaslar” gibi) arama motoruna hangi bağlamda konuştuğunuzu gösterir. Koray’s Framework, bu unsurları tutarlı şekilde kullanarak içerikler arasında örtük bir dil birliği de kurar. Bu da arama motorlarının “site çapında tutarlılık” algısını güçlendirir.
Bu teknik prensiplerin ötesinde, semantik içerik ağının belki de en somut getirisi şudur: İyi kurulmuş bir ağ sayesinde Google’ın sitenizi taraması ve anlamlandırması hızlanır ve iyileşir. Anlamsal olarak birbirine referans veren içerikler, Googlebot’un bir sayfadan diğerine geçtiğinde konudan sapmamasını, benzer temada gezmesini sağlar. Gübür’ün belirttiği üzere, “anlamsal bağlantılarla örülmüş bir içerik ağı, arama motorlarının içerikleri işlemesini, değerlendirmesini ve ilgili indekslere yerleştirmesini kolaylaştırır”. Bu da indekslenme hızından tutun da, uzun vadede sıralama istikrarına kadar pek çok faydayı beraberinde getirir. Kısacası, Koray’s Framework’te her içerik, daha yayınlandığı ilk andan itibaren daha büyük bir bütünün parçası olarak arama motoruna sunulur ve asla boşlukta tek başına bırakılmaz.
3. Kullanıcı Niyeti, Anlamsal Derinlik ve “Microsemantics”
Koray’s Framework’ün başarısının ardındaki önemli faktörlerden biri, kullanıcı arama niyetini merkeze alarak içeriklerde yüksek anlamsal derinlik yakalamasıdır. Arama motorları özellikle son yıllarda bir sorgunun niyetini (informational, transactional, navigational gibi) anlama konusunda çok geliştiler. Bu durumda, sırf anahtar kelime eşleşmesine dayalı içerikler yerine, sorgunun arkasındaki anlamı ve kullanıcı beklentisini karşılayan içerikler ödüllendiriliyor. Gübür’ün yaklaşımı, her bir içerik parçasının belirli bir arama niyetini eksiksiz tatmin etmesi yönünde. Bunu sağlamak için de NLP (Natural Language Processing) tekniklerinden yararlanarak içerikleri zenginleştiriyor.
Koray Gübür’ün literatüre kattığı kavramlardan biri “Microsemantics” kavramıdır. Gübür bu terimi, “daha derin bir bağlamı, daha yüksek hassasiyetle inşa etmek için bir araya gelen mikro-alaka yapılandırmaları” olarak tanımlar. Başka bir ifadeyle, microsemantics, bir içeriğin içindeki küçük fakat kritik anlam unsurlarını optimize etmektir. Örneğin, bir içerikte geçen tek bir cümlenin içinde doğru eş anlamlıları kullanmak, gerektiğinde küçük bir tablo veya görsel ekleyerek bir kavramı netleştirmek, ya da aynı anlama gelen farklı kullanıcı sorgularını (“buzdolabı enerji verimliliği” vs “buzdolabı elektrik tasarrufu” gibi) ufak başlıklarla içeriğe yedirmek birer mikrosemantik optimizasyondur. Bu sayede içerik, hedeflediği konuya dair olabildiğince keskin ve doyurucu bir bağlam sunar.
Gübür’ün bir örneğinde belirttiği gibi: “Microsemantics kavramını, bir araya gelerek daha derin bir bağlam inşa eden mikro-relevans düzenlemelerini açıklamak için yarattım”. Yine aynı açıklamada, farklı arama sorgularının içerikte yarattığı bağlam çeşitliliğinden bahseder. Örneğin “buzdolabı” kelimesi farklı kullanıcılar için teknoloji veya gıda saklama bağlamlarını çağrıştırabilir; eğer “çevre dostu mutfak aletleri” veya “üretici maliyetleri” gibi kavramlarla birlikte anılırsa, içerik bambaşka bir bağlama kayabilir. İşte microsemantics burada devreye girerek, içerikte hedeflenen bağlamın net kalmasını, gerekirse alt bağlamların da kontrollü şekilde işlenmesini sağlar. Gübür, ufak görsel veya metin düzenlemeleriyle içeriğin bağlamsal derinliğini ve netliğini arttırmayı önerir; böylece arama motoru o içeriği taradığında tam olarak hangi alt konuların, hangi perspektiflerin mevcut olduğunu daha iyi anlar.
Kullanıcı niyetini karşılamada bir diğer kritik husus da “soru-cevap odaklı” içerik üretimidir. Arama motorları, kullanıcıların gittikçe daha fazla soru formatında arama yaptığını ve doğrudan yanıt beklediğini biliyor. Bu nedenle Koray’s Framework, içerik briflerinde kullanıcı sorularına yer vermeyi, bunları başlıklar veya bölümler halinde yanıtlamayı önemli görüyor. Hatta Gübür’ün ekibine NLP kavramlarını öğreterek, soru-cevap odaklı pasajların (passage) optimizasyonu üzerinde çalıştığı biliniyor. Google’ın BERT ve benzeri algoritmalarla metinleri “insan gibi anlama” becerisini kazanması, SEO uzmanlarını da içerikleri insan diline yakın bir doğallıkta ve açıklıkta yazmaya yöneltti. Bu bağlamda, Koray’s Framework yazarları uzun cümlelerden kaçınmaya, net ve tek bir fikri işleyen kısa cümleler kullanmaya teşvik eder. Zira Gübür’e göre, “bir cümledeki kelimeler arası anlam ilişkisinin fazla dallanması, arama motorunun da odağını dağıtır; her cümlede tek bir soruya net bir cevap vermek en iyisidir” diyebiliriz. Bu yaklaşım Google’ın “candid passage answer” (net pasaj yanıtlama) patentleriyle de örtüşür; nitekim arama motorunun daha kısa ve öz cümlelerdeki entiteleri ve ilişkileri daha iyi yakaladığı bilinmektedir.
Sonuç olarak, Koray’s Framework içerik tarafında kaliteli, kullanıcı odaklı ve semantik açıdan zengin metinler oluşturmayı öğütler. Microsemantics ve benzeri mikro-optimizasyon teknikleriyle, her bir içerik parçasının arama motoruna “Bu sayfa gerçekten X konusunu derinlemesine kapsıyor ve kullanıcıya gereken cevapları veriyor” sinyali göndermesi sağlanır. Bu, eski usül kelime sayısı artırma veya kelime tekrarlama taktiklerinden çok daha sofistike bir yöntemdir ve sonuçları da uzun vadede daha olumlu olma eğilimindedir.
4. Teknik SEO ve Holistik Optimizasyon
Koray’s Framework’ün “holistic” (bütüncül) olarak tanımlanmasının bir nedeni de, yalnızca içerik ve anlam boyutuna odaklanmayıp, teknik SEO ve site genel kalitesine dair unsurları da kapsamasıdır. Gübür, teknik SEO ile anlamsal SEO’yu birlikte kullanarak siteleri güçlendirmeyi savunur. Bu yaklaşım, bir nevi iki aşamalı bir strateji izler: Önce teknik temeli sağlamlaştırarak siteyi Google’ın gözünde “sağlıklı” ve “güvenilir” bir hale getirmek, ardından içerik atılımlarını bu sağlam zemin üzerinde yapmak.
Teknik iyileştirmeler kapsamında Koray’s Framework birkaç kritik alana dikkat çeker:
- Sayfa ve Site Temizliği: Gübür, bir web sitesinin mümkün olduğunca gereksiz sayfalardan arındırılması gerektiğini vurgular. Fazla sayıda düşük kaliteli veya ilgisiz sayfaya sahip olmak, PageRank’in ve tarama bütçesinin boşa harcanmasına yol açabilir. Bu durumu “ranking signal dilution” (sıralama sinyali seyrelmesi) olarak tanımlar. Çözüm olarak, site genelinde değersiz veya yinelenen içerikleri kaldırıp toplam sayfa sayısını azaltmayı önerir. Böylece geriye kalan yüksek kaliteli sayfalar, hem daha fazla PageRank payı alacak hem de tarayıcı botlar sitenizi daha verimli dolaşacaktır. Gübür bir çalışmasında, “toplam sayfa sayısını azaltarak her sayfadaki PageRank’i artırın; toplam iç link sayısını azaltarak her bir iç linkin bağlamsal ağırlığını yükseltin” diye tavsiyede bulunmuştur. Bu prensip, özellikle büyük sitelerde, ince içerik (thin content) ve crawl budget problemlerini aşmak için çok etkilidir.
- Tarama ve İndeksleme Optimizasyonu: Koray’s Framework, arama motoru tarama davranışına dair metrikleri de yakından izler. Örneğin, Gübür arama motoru isteklerinin %99’unun 200 (başarılı) veya 304 (önbellekten) durum kodu ile sonuçlanması gerektiğini, “crawled but not indexed” (tarandı ancak dizine eklenmedi) uyarılarının mümkünse hiç olmaması gerektiğini söyler. Bunun için gereksiz alt alan adları, yönlendirme döngüleri, ulaşılmayan URL’ler gibi engellerin kaldırılması, robots.txt ve site haritalarının düzenli olması şarttır. Hatta Gübür, Google Search Console API’sini kullanarak sitedeki tüm URL’lerin dizine alınıp alınmadığını kontrol etmeyi, hatalı referans veren linkleri temizlemeyi bir süreç haline getirmiştir. Bu düzeyde bir temizlik ve düzen sağlandığında, Google bot sitenizi daha sık ve daha derin tarar, yeni eklenen içerikleriniz daha hızlı dizine girer.
- Site Hızı ve Kod Optimizasyonu: Holistik yaklaşımın bir parçası da web sitesinin kullanıcı ve tarayıcı dostu olacak şekilde hızlı ve hafif olmasıdır. Gübür, yanıt sürelerinin 150ms altında tutulmasını, isteklerin büyük kısmının HTML içeriği olmasını (yani gereksiz dosya çağrılarının azaltılmasını) önerir. Eski veya kullanılmayan CSS/JS dosyalarının kaldırılması, DOM boyutunun küçültülmesi (mümkünse 700 elemanın altına), yerel font dosyası kullanımı, PWA (Progressive Web App) uygulamaları gibi birçok modern teknik onun stratejisine dahildir. Bu detaylar her ne kadar “teknik” görünse de SEO’ya direkt etkisi vardır: Hızlı ve sorunsuz bir site, kullanıcı deneyimini iyileştirir, hemen çıkma oranlarını düşürür ve dolaylı olarak sıralamalara katkıda bulunur. Ayrıca Google’ın sayfa deneyimi sinyalleri (Core Web Vitals gibi) açısından da avantaj sağlar.
- Site Yapısı ve Kaynak Tanımlaması: Gübür’ün “kaynak bağlamının yeniden tanımı (source context re-definition)” dediği bir kavram vardır. Özellikle karma içerikli veya zamanla odak konusunu dağıtmış sitelerde, anasayfa ve ana kategori yapısını güncelleyerek sitenin esas odaklandığı konuyu yeniden belirgin kılmak gerekebilir. Aynı şekilde, site içinde yüksek otoriteli sayfaların tespiti ve bunların hub (merkez) olarak kullanılması, içeriklerin o hub’lar altında gruplanması gibi yapısal değişiklikler de tekniğin bir parçasıdır.
Holistik SEO demek, pazarlama ve teknik ekiplerin birlikte çalışması demektir. Nitekim, Encazip.com gibi büyük projelerde Koray’s Framework uygulanırken yazılım geliştirme ekibi ile SEO ekibinin sık sık birlikte hareket ettiği ve şirket içinde bir SEO kültürü oluşturulduğu ifade edilmiştir. Bu kültürde herkes, yaptığı değişikliğin SEO üzerindeki etkisini düşünür hale gelir. Koray Gübür, SEO danışmanlığını adeta “insan mühendisliği ve koçluk” gibi görerek, ekipleri ortak bir vizyonda buluşturmayı önemser. Çünkü semantik içerik ağı ne kadar iyi planlanırsa planlansın, eğer teknik altyapı çökükse veya ekip uyumu yoksa başarı gelmeyecektir.
Neticede, Koray’s Framework kapsamındaki teknik ve holistik optimizasyonlar, sitenizin sağlam bir temel üzerinde yükselmesini sağlar. Bu temel, Google algoritmalarının “Query-Dependent (sorguya bağımlı)”, “Query-Independent (sorgudan bağımsız)”, “Link-Related (bağlantı odaklı)” ve “Conceptual (varlık odaklı)” gibi farklı sıralama bileşenlerine karşı sitenizi daha dirençli kılar. Örneğin, site genel kalite skorunuz arttığında (query-independent algoritmalarda iyileşme), içerikleriniz tek tek mükemmel olmasa bile Pozitif Bir Sıralama Durumu (Positive Ranking State) elde edebilirsiniz. Gübür’ün “Ranking State” dediği kavram da tam olarak bunu ifade eder: Belirli bir zaman diliminde sitenizin, algoritmalar nezdinde sahip olduğu otorite ve kalite puanına göre daha iyi sıralanabilme kabiliyeti. Koray’s Framework, teknik iyileştirmeler ve bütüncül SEO uygulamalarıyla siteleri pozitif bir ranking state’e taşımayı, böylece yeni içeriklerin daha yayınlandığı anda üst sıralarda yer bulmasını hedefler.
5. Arama Motoru ile Etkili “İletişim” ve Algoritmik Perspektif
Koray’s Framework’ü eşsiz kılan yanlardan biri de, SEO’ya bir çeşit “arama motoru ile iletişim kurma sanatı” olarak yaklaşmasıdır. Gübür, Google gibi arama motorlarının birer “kullanıcı” gibi düşünülmesi gerektiğini sık sık dile getirir. Yani, nasıl ki içeriğimizi gerçek kullanıcılara beğendirmeye çalışıyorsak, bir yandan da arama motoru algoritmalarına istediği sinyalleri net şekilde verme gayreti içinde olmalıyız. Bu tabii ki manipülatif bir anlamda değildir; aksine sitenizde yaptığınız iyileştirmelerin arama motorlarınca da algılanabilir olmasını sağlamak anlamına gelir.
Arama motorlarıyla etkili iletişimin ilk adımı, onların dilinden anlamaktır. Bu, Gübür’ün yıllarca Google patentlerini ve bilimsel makaleleri incelemesinin de sebebidir. Örneğin Google’ın E-A-T (Experience, Expertise, Authoritativeness, Trustworthiness) prensipleri, içeriklerin kalitesini değerlendirirken kullandığı önemli rehberlerdir. Koray’s Framework, E-E-A-T unsurlarını site genelinde uygulamayı da içerir: Yazar otoritesi oluşturmak (örneğin uzman yazarlara sahip olmak, yazar biyografileri ve referanslar sunmak), güven unsurları eklemek (kaynakça göstermek, içerikleri güncel tutmak) gibi adımlar, arama motoruna “bu site güvenilir bir kaynak” mesajını iletir. Nitekim Lily Ray gibi uzmanların Google algoritmalarında “güven sinyallerinin” önemini vurguladığı ve markaların dijital itibarını güçlendirmenin sıralamalarda fark yarattığını belirttiği düşünülürse, Koray’s Framework’ün de bu yönde çaba sarf etmesi şaşırtıcı değildir.
Koray Gübür’ün “arama motoru ile konuşmak” şeklinde yorumladığı bir diğer husus, sıralama döngülerini ve algoritma güncellemelerini okumaktır. Google’ın çekirdek güncellemeleri, kullanıcı deneyimi güncellemeleri (HCU – Helpful Content Update gibi) sonrasında sitelerin performansında iniş çıkışlar olabilir. Gübür bu döngülere “Ranking State Cycles” der ve SEO uzmanlarının bunları analiz edebilmesi için “Ranking State” konseptini geliştirmiştir. Bu konsepte göre, siteniz bazen bir güncelleme sonrası negatif bir döngüye girmiş gibi görünebilir; ancak analiz yapıp sabırlı olmak gerekir, çünkü gerekli iyileştirmeleri yaparsanız site daha güçlü bir şekilde geri dönebilir. Koray’s Framework, bu noktada SEO projesini aceleyle terk etmemek, panik değişiklikler yapmamak konusunda rehberlik eder. Gübür, ranking state kavramını açıklarken “SEO’cuların, site henüz sonuç almaya yaklaşmışken projeyi veya rotayı değiştirmemesi için, sitenin mevcut durumunu daha iyi analiz etmelerine yardımcı olur” demektedir. Yani arama motoru ile doğru iletişim kurmak bazen doğru zamanda sabretmeyi de içerir; çünkü algoritmaların oturması ve sizin yaptığınız değişikliklerin tam etkisini göstermesi zaman alabilir.
Elbette, arama motoruna doğru sinyalleri vermenin en doğrudan yolu yine içerik ve teknik veriler üzerinden olur. Koray’s Framework, bu amaçla yapay zekâ ve otomasyon araçlarını da kullanır. Özellikle 2023-2024 itibariyle Gübür’ün ekibi, 200’ü aşkın özel GPT-4 tabanlı “SEO ajanı” geliştirmiştir. Bu ajanlar arasında Query Gap Analyzer, Named Entity Inserter, Contextless Word Remover, Bridge Topic Suggester, HCU Auditor gibi dikkat çekici isimler vardır. Bunların her biri, SEO sürecinin bir parçasını otomatikleştirip iyileştirmeyi amaçlar. Örneğin Query Gap Analyzer, rakiplerinizin içeriklerinde olup sizin sitenizde olmayan kritik bağlam işaretlerini tespit eder; böylece içerik stratejinizdeki boşlukları görmenizi sağlar. Bridge Topic Suggester, biraz önce bahsettiğimiz bağlamsal köprüler konusunda yapay zekâ desteği sunarak, hangi konular arasında bağlantı içeriği oluşturabileceğinizi önerebilir. HCU Auditor ise Google’ın Helpful Content güncellemesi perspektifinden içeriklerinizi değerlendirip, kullanıcıya fayda odaklılık açısından zayıf noktaları işaret edebilir. Tüm bu araçlar, aslında Koray’s Framework’ün prensiplerini yarı otomatik şekilde hayata geçirme araçlarıdır ve Gübür bunları Topical Authority kursu üyeleriyle de paylaşmaktadır.
Bu yapay zekâ destekli yaklaşım, SEO’nun geleceğine de bir göz kırpıyor: Giderek artan içerik miktarı ve karmaşık sinyaller dünyasında, insan uzmanlığını yapay zekâ ile birleştirerek arama motorlarının istediği kalite ve tutarlılığı yakalamak. Gübür’ün deyimiyle, “anlayışı mühendislik ile pekiştirerek, yapay zekânın markanızı kategori otoritesi olarak görmesini sağlamak” mümkündür. Bu, SEO’yu yalnızca pazarlama değil, aynı zamanda bir nevi mühendislik disiplini olarak ele almanın yolunu açar.
Adım Adım Koray’s Framework Nasıl Uygulanır?
Yukarıda detaylı olarak ele aldığımız prensipleri toparlamak gerekirse, Koray’s Framework’ü uygulamak isteyenler için adım adım bir yol haritasını şu şekilde özetleyebiliriz:
1. Konu ve Anahtar Kelime Araştırması (Topikal Analiz)
Bir SEO stratejisinin temelini, web sitesinin odaklanacağı ana konuyu doğru belirlemek oluşturur. Bu konu, markanın uzmanlık alanını ve hedef kitlesinin en çok ilgi duyduğu temaları kapsamalıdır. Öncelikle sitenizin merkezinde konumlanacak ana temayı netleştirip, bu temayı destekleyen alt başlıkları belirlemek gerekir. Her alt başlık, kullanıcıların farklı arama niyetlerine (örneğin bilgilendirici, işlem odaklı veya navigasyonel) yanıt verecek şekilde planlanmalıdır.
Bu aşamada oluşturulacak Topikal Harita, sürecin en kritik adımıdır. Topikal harita, ana konuya bağlı tüm alt başlıkları, bunların birbirleriyle ilişkilerini ve kapsanması gereken içerikleri gösterir. Her alt konu için üretilecek içerik türlerini (blog yazısı, rehber, SSS sayfası, vaka analizi vb.) önceden planlamak, içerik üretiminde bütünlük sağlar. Kullanıcıların sıkça sorduğu sorular ve arama niyetleri analiz edilerek, hem içerik kapsamı hem de bilgi hiyerarşisi belirlenmelidir.
Ayrıca haritanıza güncelliği yüksek konuları da eklemeniz gerekir. Bu noktada Trending Node (Trend Düğümü) kavramı devreye girer. Mevsimsel gelişmeler, sektör etkinlikleri, yasal düzenlemeler, ürün lansmanları ya da popüler kültür başlıkları, arama hacmi dönemsel olarak artan konulardır. Bu tür içerikler haritanıza eklenerek, sitenizin hem güncel aramalarda görünürlüğü artar hem de arama motorlarına sürekli aktif bir kaynak olduğunuz sinyali verilir.
Son olarak, mevcut sitenizde eksik kalan veya konu bütünlüğünü bozan alanları belirlemeniz gerekir. Bu eksiklikler “Konusal Boşluk (Topical Gap)” olarak adlandırılır. Konular arasındaki bu kopuklukları gidererek sitenizin bilgi mimarisini güçlendirebilirsiniz. Bunu yapmanın en etkili yolu, iki farklı konuyu anlamsal olarak bağlayan “Bağlamsal Köprü (Contextual Bridge)” içerikler üretmektir. Örneğin, “Yerel SEO” ve “Çoklu Lokasyon Yönetimi” gibi iki farklı küme arasında “NAP Standartlarını Korumak İçin Yerel SEO Kontrol Listesi” başlıklı bir içerik, bu köprü işlevini görebilir.
Bu şekilde kurgulanan bir topikal analiz süreci, yalnızca anahtar kelime yoğunluğuna dayalı klasik SEO araştırmalarının ötesine geçer. Sonuçta ortaya çıkan yapı, hem kullanıcı niyetini tam olarak karşılayan hem de arama motorlarının sitenizi anlamsal olarak daha iyi anlayıp konusal otorite atfetmesini sağlayan bir bilgi haritasına dönüşür.
2. Teknik SEO ve Site Altyapısının Sağlamlaştırılması
Bir web sitesinin kalıcı başarısı, sağlam bir teknik temel üzerine kuruludur. Koray’s Framework’e göre teknik altyapı, içerik stratejisinin omurgasıdır — çünkü taranamayan, yavaş ya da karmaşık bir site, ne kadar iyi optimize edilirse edilsin potansiyeline ulaşamaz.
- Gereksiz, kalitesiz veya yinelenen sayfaları tespit edip kaldırın; ince içerikleri birleştirerek toplam sayfa sayısını azaltın ve ranking signal dilution sorununu önleyin.
- 404 hataları, yönlendirme zincirleri ve indekslenmeyen URL’leri düzeltin; Google Search Console üzerinden “crawled but not indexed” uyarılarını minimuma indirin.
- Sunucu yanıt sürelerini düşürün, gereksiz kodları temizleyin ve Core Web Vitals (LCP, FID, CLS) metriklerini iyileştirerek site performansını artırın.
- Ana sayfa ve menü yapısını yeniden gözden geçirin; Source Context net olacak şekilde odak konuları öne çıkarın ve Quality Node içeriklerin ana sayfadan kolay erişilebilir olmasını sağlayın.
Bu adımlar, arama motorlarının sitenizi daha verimli taramasını, kullanıcı deneyiminin iyileşmesini ve genel sıralama sinyallerinin güçlenmesini sağlar.
3. İçerik Oluşturma ve Semantik Optimizasyon
SEO’nun en güçlü yönlerinden biri, doğru içeriğin doğru bağlamda sunulmasıdır. Koray’s Framework’e göre içerik üretimi, yalnızca kelimelerle değil, anlam ilişkileriyle inşa edilen bir süreçtir. Her içerik parçası, sitenin genel bilgi mimarisinde bir “anlamsal düğüm” oluşturmalı ve kullanıcı niyetini doğrudan karşılamalıdır.
- Her alt konu için ayrıntılı içerik brifleri hazırlayın; bu briflerde hedeflenen kullanıcı sorgularını, sorulacak soruları ve değinilecek alt başlıkları önceden listeleyin.
- İçerikleri yazarken anlamsal zenginliğe odaklanın; ilgili entiteleri (kişiler, yerler, markalar, kavramlar) doğal biçimde metne dahil edin. Gerektiğinde tanımlar, örnekler, tablolar ve görsellerle konuyu derinleştirerek hem kullanıcı hem arama motoru açısından bilgi yoğunluğunu artırın.
- Her paragrafın tek bir alt konuyu net biçimde ele almasına dikkat edin. Küçük microsemantics dokunuşlarıyla (eş anlamlı kelimeler kullanmak, bağlamı genişleten örnekler eklemek, görsellerle desteklemek) içeriğin anlamsal derinliğini güçlendirin.
- Uzun ve karmaşık cümlelerden kaçının. Her cümle yalnızca tek bir fikir ya da cevabı içersin; bu hem kullanıcı okuma deneyimini kolaylaştırır hem de arama motorlarının içeriği daha doğru analiz etmesini sağlar.
Bu prensipler, hem insan hem algoritma tarafından anlaşılabilen, yüksek kaliteli içeriklerin temelini oluşturur.
4. İç Link Stratejisi ve Semantic Content Network Kurulumu
Koray’s Framework’ün en güçlü yapı taşlarından biri, içerikler arasındaki anlamsal bağlantıların (semantic relationships) doğru şekilde kurulmasıdır. İç linkleme yalnızca kullanıcı yönlendirmesi değil, aynı zamanda arama motorlarına “bu konular birbirine bağlı” sinyali gönderme aracıdır. Bu yapı sayesinde site, Google’ın gözünde sadece tek tek sayfalardan oluşan bir koleksiyon değil, bir bilgi ağı (Semantic Content Network) olarak algılanır.
- Yayınladığınız içerikleri, mantıksal bağlamlar üzerinden iç linklerle birbirine bağlayın. Her içerik, topikal haritanızdaki konumuna göre ilişkili diğer içeriklere yönlendirilmelidir. Bu hem kullanıcıların sitede daha fazla vakit geçirmesini sağlar hem de arama motorunun konular arası ilişkiyi doğru kurmasına yardımcı olur.
- Ana sayfa, kategori veya küme (pillar) sayfaları gibi üst düzey içeriklerden alt sayfalara düzenli link verin. Aynı şekilde, alt içeriklerden gerektiğinde hem birbirlerine hem de ana sayfalara geri bağlantılar (reverse links) sağlayın. Bu çift yönlü link ağı, sitenizin anlamsal bütünlüğünü ve topikal otoritesini güçlendirir.
- İç linklerde kullanılan anchor text (bağlantı metinleri) büyük önem taşır. Link verdiğiniz sayfanın konusunu açıkça yansıtan doğal kelimeler tercih edin. Ancak bunu yaparken yapay ve tekrarlı bir anahtar kelime dizilimi kullanmaktan kaçının. Arama motorları, bağlamı anlamlandırırken bağlantı metninin doğal tonuna ve semantik uyumuna dikkat eder.
- Sitenizde özel önem taşıyan içerikler varsa — örneğin kapsamlı rehberler, stratejik analizler veya detaylı vaka çalışmaları — bunları Quality Node (Kalite Düğümü) olarak belirleyin. Bu sayfalara menülerden, blog içlerinden ve ilgili alt yazılardan daha fazla iç link yönlendirin. Bu yaklaşım, Google’a bu sayfaların sitenizin “otorite merkezleri” olduğunu gösterir.
- Her yeni içerik oluşturulduğunda, iç link revizyonu yapmayı alışkanlık haline getirin. Yeni sayfalarınızın eski içeriklerle bağ kurmasını sağlayın; böylece bilgi ağı sürekli genişler ve “yetkinlik zinciri” bozulmadan devam eder.
- Ek olarak, iç linklerin yalnızca metin içinde değil; tablo, görsel veya liste öğeleri içinde de yer alabileceğini unutmayın. Bu çeşitlilik, link profilinizi zenginleştirir ve kullanıcı deneyimini doğal kılar.
Güçlü bir iç link stratejisi ve semantik içerik ağı kurmak, web sitenizi algoritmik olarak anlaşılır, kullanıcı açısından da gezinilebilir bir ekosisteme dönüştürür. Bu yapı, Koray Tuğberk Gübür’ün de vurguladığı gibi, sitenizin topikal otoritesini katman katman büyüten en önemli SEO kaldıraçlarından biridir.
5. Arama Motoru Sinyallerinin İzlenmesi ve Sürekli İyileştirme
Koray’s Framework’te SEO bir “kurulum” değil, sürekli analiz ve geliştirme süreci olarak görülür. Arama motorları, kullanıcı davranışlarını ve içerik kalitesini sürekli değerlendirirken; başarılı bir SEO uzmanı da bu sinyalleri doğru okuyarak stratejisini güncel tutmalıdır.
- Performans takibi yapın. Google Analytics ve Search Console gibi araçlarla içeriklerinizin performansını yakından izleyin. Hangi sayfaların hangi anahtar kelimelerle trafik aldığını, tıklama oranlarını (CTR), sayfada kalma süresini (Dwell Time) ve dönüşüm oranlarını analiz edin. Bu metrikler, kullanıcı niyetini tam olarak karşılayamadığınız alanları görmenizi sağlar.
- Ranking State döngülerini takip edin. Özellikle büyük Google algoritma güncellemeleri sonrası yaşanan trafik dalgalanmalarını doğal bir süreç olarak değerlendirin. Panik yerine sabırlı olun ve Framework prensiplerine bağlı kalın. Eksiklerinizi giderip site genel otoritesini artırdıkça, yeni içeriklerinizin daha hızlı sıralama aldığını fark edeceksiniz. Bu durum, pozitif bir ranking state yakaladığınızın en net göstergesidir.
- Rakip analizi yapın. Query Gap Analyzer gibi araçlardan yararlanarak rakiplerinizin ele aldığı ancak sizin içeriğinizde eksik kalan konuları belirleyin. Bu içerik ve bağlam boşluklarını önceliklendirerek stratejinize dahil edin. Böylece arama sonuçlarında eksiksiz bir konu kapsamı (topic coverage) elde edersiniz.
- Kullanıcı sinyallerini dikkate alın. Hemen çıkma oranı yüksek sayfalarınızı analiz edin; içerik, başlık, görsel veya CTA’larda eksik varsa revize edin. Google’ın Helpful Content Update (HCU) kriterlerine uygun olarak, düşük fayda düzeyine sahip içerikleri birleştirin, yeniden yazın veya kaldırın. Koray’s Framework’e göre kalite her zaman nicelikten önce gelir — az ama yüksek etki yaratan içerikler uzun vadede daha değerli sonuçlar üretir.
- SEO’nun evrimini takip edin. Arama motoru davranışları ve SEO metodolojileri sürekli değişir. Koray Tuğberk Gübür’ün de vurguladığı gibi, güncel Google patentleri, akademik çalışmalar ve güvenilir SEO kaynakları (Search Engine Land, Holistic SEO, Search Engine Journal, benim blog içeriklerim vb.) düzenli olarak takip edilmelidir. 2024’te framework’e eklenen yapay zekâ destekli ajanlar (AI SEO Agents) bunun somut bir örneğidir. Stratejinizi her zaman yeni tekniklere açık, gelişime hazır bir yapıda tutun.
Bu adımlar, Framework’ün son ve en dinamik aşamasını oluşturur.
Ek olarak, yukarıdaki adımlar, elbette ki her proje için özelleştirilebilir. Önemli olan, Koray’s Framework’ün ana felsefesini anlamaktır: Arama motorunu kandırmaya çalışmadan, onunla adeta iş birliği yaparak; sitenizi hem kullanıcılar hem algoritmalar nezdinde vazgeçilmez bir bilgi kaynağına dönüştürmek. Bunu yaparken sabırlı, araştırmacı ve detaycı bir yaklaşım sergilemek gerekiyor. Elde edilen sonuçlar ise bu emeğe değdiğini gösteriyor.
Neden Koray’s Framework?
Koray’s Framework, SEO stratejilerinin geldiği son noktayı temsil eden, yenilikçi ve kanıtlanmış bir yaklaşımdır. Bu framework’ü uygulayanlar, arama motoru optimizasyonunu basit bir sıralama oyunu olmaktan çıkarıp, markalarını dijital ortamda otorite haline getirecek bir vizyon edinirler. Bugünün ve yarının SEO dünyasında başarılı olmak, sadece birkaç hileyi bilmekle değil; arama motorlarının nasıl “düşündüğünü” anlayıp, siteleri bu doğrultuda inşa etmekle mümkün olacak gibi görünüyor.
Koray Tuğberk Gübür’ün deyimiyle, küçük ölçekli bir projeyle bile milyar dolarlık rakipleri geçmek, “bütüncül SEO zihniyeti” ile mümkündür. Koray’s Framework işte bu zihniyetin somutlaşmış halidir. İçerikten tekniğe, kullanıcı deneyiminden algoritmik içgörülere kadar her boyutu kapsayan bu strateji, kalıcı organik başarı için bir reçete sunmaktadır. Bu reçetede sabır, araştırma ve kalite ana malzemelerdir.
SEO’da başarı, hızlı sonuçlardan çok, doğru stratejiyi istikrarlı biçimde uygulamaya dayanır. Koray’s Framework, bu süreçte ilerlerken yönünüzü korumanızı sağlayan kapsamlı bir yol haritası gibidir. İçeriğinizi kullanıcı için gerçekten faydalı hale getirdiğiniz, sitenizin teknik yapısını sağlamlaştırdığınız ve stratejinizi arama motorlarının çalışma mantığıyla uyumlu kurduğunuz anda sonuçlar doğal olarak gelmeye başlar.
Ahmet Abiç, SEO Uzmanı
Benim deneyimlerime göre, bu yaklaşımı benimseyen siteler yalnızca organik trafik kazanmakla kalmıyor; aynı zamanda marka itibarı, sektörel güven ve uzun vadeli otorite açısından da ciddi bir fark yaratıyor.
Koray’s Framework ile SEO’ya bakış şudur: “Dünü değil, yarını hedefleyin; arama motorunun bugünkü haline değil, gelecekte gideceği yöne hazırlanın”. Gübür’ün kendi sözleriyle, “dünün değil, yarının insanı olun”. Bu vizyonla hareket edenler, SEO dünyasında bir adım önde olacaklardır. Koray’s Framework de bu vizyonun uygulanabilir kılavuzlarından biri olarak, özellikle Türkçe içerik üreten SEO profesyonellerine ilham vermeye devam ediyor.
SEO Stratejinde Bir Sonraki Adıma Hazır mısın?
Koray’s Framework, SEO dünyasında yalnızca bir metod değil; anlam, yapı ve stratejiyi birleştiren bir düşünce sistemi. Bu yaklaşım, arama motorlarını “nasıl kandırırım?” değil, “onlara nasıl gerçekten doğru sinyali gönderirim?” anlayışıyla ele alıyor.
Eğer sen de içeriklerini sadece sıralama kazanmak için değil, markanı uzun vadeli bir otoriteye dönüştürmek için optimize etmek istiyorsan, şimdi tam zamanı.
Ben Ahmet Abiç — SEO alanında markalara sürdürülebilir büyüme sağlayan, teknik mükemmeliyet ve anlamsal bütünlüğe odaklanan stratejiler geliştiriyorum. Koray’s Framework gibi ileri seviye yaklaşımları, senin markanın ihtiyaçlarına uyarlayarak gerçek ölçülebilir sonuçlar elde etmeni sağlayabilirim.
💬 Bu stratejiyi kendi projen için uygulamak ister misin?
Benimle iletişime geç — projenin yapısını birlikte analiz edelim, doğru stratejiyi birlikte kuralım.
SEO artık sadece görünür olmak değil; doğru yerde, doğru şekilde fark edilmekle ilgilidir.

